CHP’den “Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar” raporu: 2024’ün ilk 6 ayında 24 çocuk hayatını kaybetti
9 mins read

CHP’den “Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar” raporu: 2024’ün ilk 6 ayında 24 çocuk hayatını kaybetti

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar” raporunu açıkladı. Kılıç, kadın cinayetlerinin aile içi katliamlara dönüştüğüne dikkat çekerek, bu yılın ilk altı ayında aile içi cinayetlerde 24 çocuğun hayatını kaybettiğini söyledi. 

CHP İzmir Milletvekili Sevda Erdan Kılıç, “Kadın Cinayetlerinde Öldürülen Çocuklar” raporunu açıklamak için Meclis’te basın toplantısı düzenledi. Türkiye’de 2024 yılının ilk altı ayında 24 çocuğun hayatını kaybettiğini söyledi.

Kılıç, şöyle konuştu: 

“Her yıl artarak devam eden ve önlenemeyen kadın cinayetleri maalesef geldiğimiz bu günlerde bambaşka bir boyuta erişmiştir. Erkekler artık sadece kadınları değil çocuklarını da öldürüyorlar. AKP iktidarının son yıllarında ekonomiden Anayasaya, her konuda öncelik olarak koyduğu ailenin korunması, politikasının geldiği nokta maalesef tersine aile katliamları olmuştur. Türkiye tarihinde ilk kez kadın cinayetlerinde öldürülen çocukları yani sistematik aile katliamlarını konuşmaya başlamış durumdayız. Bugün kadın cinayetlerinde öldürülen çocuklar raporumuzu sizinle paylaşmak için bir araya geldik. Ailenin korunması politikasında aile katliamlarına dönüşen kadın cinayetlerinde öldürülen çocuklar raporumuzun sonuçlarını sizlerle paylaşacağız. Bu rapora göre; Türkiye’de sadece 2024 yılının altı ayında bu kapsamda 24 çocuk hayatını kaybetmiştir. 

Erkeklerin aile katliamlarında bu kapsamda öldürdüğü çocukların yaşının 2’ye kadar düştüğünü göstermektedir. Bu kapsamda 2 yaşında 1 çocuk, 3 yaşında 3 çocuk, 4 yaşında 2 çocuk, 5 yaşında 3 çocuk, altı 3 çocuk, 16 yaşa kadar birer çocuk ve 18 yaş üstü 4 yetişkin çocuk katledilmiştir.

“Cinayetsizler de kaybettiğimiz çocukların 17’sinin faili direkt öz babaları olmuştur”

Bu ikinci grafiğimizde ise maalesef maktuller çocuklar, failleriyse çoğunlukta babalarıdır. Bu cinayetlerde de kaybettiğimiz çocukların 17’sinin faili direkt öz babaları olmuştur. 2’sinin faili çocuklarının babaları olduğunu iddia edilen kişiler. Bir fail kadının dini nikahla birlikte yaşadığı erkek, bir fail kadının evli olduğu erkek, bir fail kadının eskiden birlikte yaşadığı erkek, bir fail maalesef dede, bir fail ise yakın akrabadır. Bu rakamlar ve yaşanan olaylar genelde erkeklerin kadınlardan intikam almak için kendi çocuklarını dahi öldürebildiklerini göstermektedir.

Bu üçüncü grafiğimizde cinayet aletlerini ele aldık. Raporumuza göre cinayet araçlarının yüzde 67’si ateşlik silahlardan oluşmuş. Maktullerin 14’ü tabanca, 2’si av tüfeği, 4’ü  bıçakla öldürülmüş. 4 çocuk ise failler tarafından maalesef boğularak öldürülmüştür. Cinayet mahalli genelde kadınların ve çocukların yaşadıkları evleri ya da evlerinin önündeki sokaklar olmuştur. Cinayet mahalli ve cinayet aletlerine baktığımızda aslında bu olayların tümünün planlı bir şekilde yapıldığını görmüş olmaktayız. Ancak tüm bu durumlar maalesef basında da iktidar tarafından dillendirildiğinde de cinnet hali, öfke hali olarak lanse edilmeye çalışılmaktadır. İktidar da ısrarla bunlara ‘cinnet hali’ demektedir. Oysa tüm bu rakamlar bize aile katliamlarının gayet sistematik olduğunu, her fırsatta aile yapısı diyerek İstanbul Sözleşmesi’nden bir gecede çıkan iktidarın aslında aile yapısının dibine dinamik koyduğunu bir kez daha göstermektedir. Kadın cinayetlerinin önü alınamadığı için artık aile katliamlarını konuşmaya başladık. Bugün kadın cinayetlerine neden olan hangi önlenemez sorun varsa aile katliamlarının nedeni de maalesef odur.

“Öldürülen 24 çocuktan 20’si annelerinin yanında”

Dördüncü grafiğimizde ise bu çocuklar nerede öldürdüler diye baktık. Öldürülen 24 çocuktan 20’si annelerinin yanında. Bir çocuk teyzesinin yanında, 3 çocuk ise alıkoydukları babanın kendi evinde ve sebebi ise annesinin çocuklar hakkında tedbir kararı çıkartması olmuştur. Bu olaylara bir örnek vermek gerekirse Bursa’da yaşanan bir katliam var. Murat Kılıç adındaki bir erkek, çocukları Zeynep, Aslı ve Muhammet Ali’yi vahşice öldürmüştür. Öldürme nedeni ise boşanma aşamasındayken zorla alıkoyduğu çocuklarla ilgili annelerinin tedbir kararı çıkartmasıdır. Aile katliamlarında 12 kadın çocuklarıyla birlikte bir kadın cinayet anında yeğeniyle birlikte ölmüş, 2 kadın ise çocukları katledilirken yaralanmıştır. Diğer çocuklar ise annelerine tehdit kapsamında öldürülmüşlerdir.

Çok üzücüdür ki çocuklar genel olarak annelerini korumaya çalışırken ya da anneleri için yardım isterken katledilmişlerdir. Aile katliamlarının yaşandığı bu olaylarda en önemli nedenlerden biri ailenin boşanma aşamasında olması ve erkeğin boşanmayı istemesidir. Bazıları tekrar barışmak için gittiği görüşmede katletmiştir kadını ve çocuğu, bazıları ise bu bahaneyle sokak ortasında katletmiştir. Yani çocuklar için de kadınlar için de ya benimsin ya kara toprağın anlayışı bu coğrafyada devam etmektedir.

“Cinayetlerde öne çıkan nedenlerden bir diğeri velayet tartışmaları”

Haziran ayında Ankara’da bir cinayet işlenmişti sizin de bildiğiniz gibi. Yakup Koca isimli bir erkek 44 yaşındaki Sema Koca’nın eşi ve 5 yaşındaki kızın yanına gidiyor, her ikisini de tabancayla öldürüyor. Şimdi gazeteye bu barışmak için gitti diye yansıdı. Barışmaya giden bir erkek yanında neden silah götürsün? O yüzden bu katliamlar bu raporumuzu bir kez daha doğrular niteliktedir. Sadece son altı ayı konuşuyoruz ama bundan önceki yıllarda da maalesef böyle birçok örnek vardır. Cinayetler de öne çıkan nedenlerden bir diğeri velayet tartışmaları. Diğeri ise aslında ülkemizin en önemli sorunlarından olan ekonomik temelli cinayetlerdir. Bu anlattığım tablo kadın cinayetleri yerine bir kez daha toplu katliamlara toplu aile katliamlarına dönüştüğünü göstermektedir. İktidarın uygulamadığı kanunlar ve politikalar bile iş yerinde sokakta, evinde kadınların ve çocukların koruyamadığını bir kez daha hep beraber görmüş oluruz. Ancak iktidar kadın cinayetlerini ısrarla politik bir sorun olarak ele almaktan kaçınmaktadır. İktidarın politikalarını bırakın çocukları kadınları korumayı bu aşamada geldiğimiz bu yüzyılda aile katliamına dönüştürdüğünü görmüş olmaktayız.

“CHP olarak kadın cinayetlerine son vereceğiz”

Raporumuz bu. Peki ne yapmalıyız? Kadın ve çocukların hayatlarını korunması için ekonomik, sosyal, adli ve güvenlik politikalarının bir an önce hayata geçirilmesi gerekiyor. Kadın ve çocuk cinayetlerinin faillerinin etkili bir şekilde cezalandırılması, 6284 sayılı yasanın etkin bir şekilde uygulanması gerekiyor. İstanbul Sözleşmesi’ne tekrar taraf olunması ve tartışmalara yol açmayacak şekilde arkasında durulması büyük önem arz ediyor. İstihdamda, eğitimde, siyasette yaşamın her alanında cinsiyetçi uygulamalara son vermeniz gerekiyor. Kadın sığınma evlerinin sayısının artması, kadınlar için etkin koruma yöntemlerinin geliştirilmesi gerekiyor. Çocuk yaşta evlilikle etkin bir mücadele gerekiyor. Medyada ve siyasette kadına yönelik ayrımcı dilden bir an evvel vazgeçilmesi gerekiyor. Ve tabii ki az önce de raporda gördük bireysel silahlanmaya karşı da etkin çözümler üretmemiz gerekiyor. Bizim bırakın böyle aile katliamlarını, bir tek kadının bir tek çocuğun gözyaşına bile tahammülümüz kalmamıştır. Ülkenin diğer sorunlarını da göz önüne alırsak; ekonomiden, eğitime, sağlığa hepsinin tek bir çözümü vardır oda bu iktidarı hep beraber değiştirmek. Bunun için biz var gücümüzle çalışıyoruz, çalışmaya da devam edeceğiz. Biz CHP olarak iktidarımıza gerekli tüm tedbirleri alarak kadınların, çocukların kılına zarar gelmeyecek şekilde bu tür politikaları üreterek kadın cinayetlerine de aile katliamlarına da son vereceğimizi bir kez daha buradan sözünü veriyoruz.” (ANKA)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir